Tuesday, February 09, 2010

Aptal Kim?


Önsöz: Bu yazı, “çevredeki insanları ‘given’ olarak aptal görme” sendromu için yazılmış bir yazıdan derlenmiş olup, ilham veren kişinin adı bende saklıdır. Cımbızla faydalanmak isteyenler, hap olarak alıp yutanlar, daha sonra ortaya çıkması muhtemel yan etkilerden beni sorumlu tutamaz. Tutarlarsa da beni ilgilendirmez.

Endikasyonlar: İnsanları herhangi bir nedenle çabuk tanıma gerekliliği birçok insanın hayatımızda daha az yer tutmasına sebep olmaktadır. Bkz: iş ortamları, karşı cins ile olan muhtelif münasebetler, vb. Ancak periyodik olarak insanların herşeyli bir sosyal profillerinin olduğu (Bkz: genişletilmiş ve özenle yazılmış bir Feysbuk profili), tek taraflı olarak videolarının izlenebildiği, o kişiyle birebir konuşulabildiği bir "bireysel sosyo-analiz simülasyonu" icat edilmedikçe insanları given olarak aptal görme hastalığının etkilerini en aza indirebilecek müthiş ilaç da bulunamayacak ve bu hastalık çaresiz olarak tıp literatürüne bir yerlerden girecektir.

Ancak ben yine şöyle düşünüyorum ki bu insanları "given" olarak aptal görme vakası kalıtsal veya uzun süreli bir hastalık olmayıp dönemsel bir sendromdur. Sendrom zaten "dönemsel" anlamını barındırıyorsa da özür dilerim. Yani, sayın okuyucu:
- Çevrende senden aptal birçok insan vardır, evet.
- Çevrende senden aptal gibi gözüken ancak senden aptal olmayan, senden aptal değilmiş gibi gözükmeye çalışmayan, ya da senden aptallığı göz ardı edilebilir boyutlarda olan birçok insan vardır, evet.
- Çevrendeki insanlara "aptal" derken yine henüz icat edilmemiş bir "insan prosesleme simülasyon cihazı" eksikliğini hissetmektesindir ve bu da sendromun yan etkilerini artırmaktadır, evet. Bu adını uydurduğum cihaz, tam anlamıyla insanları istenen dönemlerde alarak koşulları girilmiş bir başka insan hayatında yaşatma, analiz etme, raporlama fonksiyonlarına sahiptir. Toplumda sıkça kullanılan "doğuştan şanssız insanlar", "onun yerinde sen olsaydın...", vb karmaşık ve cevapsız görünümlü argümanlar da bu cihazın temel felsefesine ve üretilme gerekçesine destek olmaktadır.

İnsanlıkla ilgili kısa vadede ütopik görünen fikir ve öngörülerimi bir tarafa bırakalım, nasıl olsa başka bir yazıda yine karşımıza çıkacaklar. Sizden daha “aptal” olarak nitelendirdiğiniz ve size göre daha “başarılı” olduğunu düşündüğünüz insanlarla aynı muameleye maruz kalma ve aynı yollardan geçmenin etkilerini azaltma konusunda yapılabilecek tek şey ciddi bir motivasyon depolamasıdır. Bu ciddi motivasyon depolaması hem kendinizi bu koşul ve şartları kabul etmeme konusunda motive etmeyi, hem de çevrenizde "aptallığı" göz ardı edilebilecek boyuttaki kişileri (Bkz: dost, arkadaş, eleman, vb) motive ederek size uygulanan sosyal sürtünme kuvvetini azaltmayı içermektedir. Velakin, bu motivasyon kısmı o kadar zor bir şeydir ki, bir yandan tutarlı ve bilimsel (nicel veya nitel olabilir) amacı kaybetmemek, diğer yandan da çevrede dolaşan tehlikeli toplumsal gazları "kibrit çaksan yanacak" boyutta depolamamak gibi iki şeyi bir arada götürmeyi gerektirir (Örnek ekstrem vaka olarak Nihat Doğan'ın konuşmaları Youtube'dan izlenebilir).

Aynı yollardan geçmenize rağmen bazı insanların sizden daha "iyi" olması konusu çok subjektif bir yargı olmasına rağmen bir önceki paragrafla bağlantılı olarak açıklanabilir. Bunu da basitçe örneklersek, üniversite mezunu (bilimsel amaç konusunu ortalamanın üstü seviyesinde amaç ya da en azından mecburiyet olarak kabul etmiş) birinin bu sosyolojik değerlendirmeleri çok az umursayıp deposundan sızan toplumsal gazı çevresine yayması ile oluşan bir "başarılı siyasetçi" imajı diyebiliriz. "İyi" olarak kabul edeceğiniz şey bir "başarılı siyasetçi" değilse eğer, bir şekilde biriyle tesadüfen tanışmış birinin müzikal yeteneğini geliştirmesi, birkaç ortamda beğenilmesiyle ortamın genişliğinin artması ve sürecin bahsettiğim gazın verdiği etkiyle bilmemkaçbin kişiye konser veren bir müzisyene kadar gitmesi diyebiliriz.

Tanı: Eğer bu konuyu düşünerek dert edebilme ve enerjinizi bir şekilde bilimsel bir yargıya dayandırma (bilerek veya bilmeden) amacını göz önüne alırsak siz aptal değilsiniz. Diğer insanlar da "o kadar" aptal değil, ama sizi görme gibi bir zorunlulukları yok. Daha önce açıkladığım motivasyon geliştirme sürecine onları dahil ettiğiniz kadar aptal olmadıklarını göreceksiniz.

Üstsöz: Tüm bunlara hükmeden bir "enerji" kavramı var ki, bildiğimiz fiziksel enerji dışında var olan bu "sosyal enerji" kısmı hakkında ben de bir o kadar cahil hissediyorum kendimi. Cahil var olanı bilmeyen değil miydi ama? Birileri bunu çözmüş müdür? Şu an araştıracak motivasyonum yok. Ne zaman oldu ki?

2 comments:

Balık said...

pii, kendini kandırmaya motivasyon demek nasıl pis bir icat yav! hayır kendini kandırmaya gerek de yok ya neyse.

Gencer Özkazman said...

Şöyle demişim: "Velakin, bu motivasyon kısmı o kadar zor bir şeydir ki, bir yandan tutarlı ve bilimsel (nicel veya nitel olabilir) amacı kaybetmemek, diğer yandan da çevrede dolaşan tehlikeli toplumsal gazları "kibrit çaksan yanacak" boyutta depolamamak gibi iki şeyi bir arada götürmeyi gerektirir". Eh, yani kendini kandırmadan, tutarlı bir amacı koruyarak, vb. Pii diyesim geldi, çok zor.