Monday, February 22, 2010

Katliam

Sanal yazışmalardaki dil katliamına olan muhalefetimi şu anda bu cümleyi okuyanların %52'si bizzat bilmekte, %34'ü normal karşılamakta, %9'luk kesim kendi yazışmaları nedeniyle tedirgin olmakta, kalan %5 ise konu hakkında çekimser kalmaktadır. Dil katliamı dediysem sadece Türkçe'yi değil, İngilizce'yi de kastediyorum. Ama o konuyla başkasının ilgilenmesini tercih ederim. Diğer diller için temsilcilikler verilebilir.

Kastettiğim sadece dilbilgisi ve imla hataları değil, dili kullanırken yapılan toplu katliam aslında. İş sadece dili katletmekte değil, duygusal boşlukları birtakım yapay oluşumlarla doldurmaya çalışmakta aslında. Bu yapay oluşumlar "kendini rahat ifade etme" düşüncesinin fedaileri olan birer cevap, birer savunma değil, sadece birer bahane aslında. "Kendini rahat ifade etme" bahanesi bir başarı öyküsü değil, kontrol edilemeyen bir gruplaşmaya işaret aslında. Gruplaşma "bir amaç için birlikte olma, fikirlerini ve eylemlerini paylaşma" değil, belli bir sosyal statüyü daha az çaba harcayarak edinmek için başvurulan bir kaçış yolu aslında. Bu kaçış yolunun yolcuları gerçek suçlular değil, birer kurban aslında. Ve yine aynı kısırdöngünün elemanı olarak cevapsız sorularla kullanılabilir, faydalanılabilir, geliştirilebilir bir belirsizlik ortamı yaratmaya çalışan bir ben var aslında, bu blog'dan içeri.


Özetle, aşağıdaki cümle, ifade, kelime, vb şeylere karşı isyanımı sanal silahlı toplumsal mücadeleye dönüştürmeye karar verdim. Bundan sonra aşağıdaki "şey"leri kullananlar bu sayfada afişe edilip şiddetle kınanacaktır.


- Sihirli kelimeler (Ör: kanka) ile başlayarak kurulan cümlelerle okuyanlara "benim destekleyenim var" deme çabası

- "Puhaha" gülme ifadesinde u,h ve a harflerini belli bir düzene bağlı kalmadan artırma denemeleri

- Feysbuk gibi platformlarda birisini güzel bir resim üzerinde "tag"leyen kişinin, teşekkür edildiğinde, "ÖD" cevabını verme. "Önemli değil" demek oluyor yani. (Özel not: Genç nesil için büyük bir tehlike, artık kendimden 10 yaş küçük biriyle konuştuğumda anlayamamaktan korkuyorum.)


O kadar çok örnek var ki, ucu bana dokunur diye korktuğumdan kullanmadıklarımı (?) yazdım. Kullandıklarım varsa siz burda afişe edin. Yok, "hodri meydan" değil. Korkularımla yüzleşirim, evrimleşmeme katkınız olur böylece.

Yazı sonu anketine göre, bu yazıyı okuyanların %43'ü şu an sinir oldu ve "üff, doğru düzgün bir yazı yazsan parmağımı keserim" demekte, %26'sının canı sıkıldı ve yorum yazıp yazmama konusundaki gelgitleri ile mücadele etmekte, %13'ü aklına gelen benzer örnekler ile yazı arasında bağlantı kurmaya çalışmakta, kalan %18 ise çoktan milliyet.com.tr'de günün öne çıkan galerilerinde bilinmez bir yolculuğa çıktı bile. Yani bu konuya muhalefetimi bilen ve "üff, doğru düzgün bir yazı yazsan parmağımı keserim"ciler yine tek başına iktidara geldi. Durmak yok, muhalefete devam.

2 comments:

Degirmenci said...

Bir de AS var: Aleykum Selam, AR var Allah Razi Olsun:)bence %9dan daha cogu tedirgin oluyor...

Gencer Özkazman said...

O boyut beni bile aşar hocam. Tedirginlik had safhada, genç yorumcular rahatsız :)